Amsterdam Tarihçesi:
İkinci dünya savaşından sonra değişimlerin etkisiyle Avrupa’nın en açık görüşlü şehri olan kent, Hollanda’nın başkentidir. Ancak Hollanda, hükümetin ve meclisin bulunduğu Lahey’den yönetilmektedir. Bundan 12 yıl önce Hollandalı bir firmada kariyerine başlangıç yapan ben deniz için bu şehrin ayrı bir yeri oldu.
Amsterdam’da Para ve Ulaşım
Yolda giderken alacağınız atıştırmalık bir patates ya da bir mekanda sütlü kahve içmek isterseniz maliyet 3-5 Euro seviyelerindedir. Belirtildiği gibi para birimi Euro 🙂
Akla ilk gelen araç bisiklet ve tramvay olabilir. Yürüyerek gezmek ya da tur otobüsüne (30 euro) katılmak isteyenler için şehir haritasını da ekliyorum.
Amsterdam’da Tatlar:
Atıştırmalık kızartmalar (patates ve farafel dürüm) ve görselini de paylaşacağım fırınlarda yer alan waffle tatlısı bolca yolunuza çıkacaktır. Türk mutfağı ve Meksika mutfağı gibi pek çok farklı yemek kültürüne açık olan kentten peynir alınması ya da dükkanlardan tadına bakıp güzel bir sandviç ile ayak üstü öğle yemeği yapılması turistler tarafından tercih ediliyor. Ben oyumu özel soslu patateslerden yana kullandım:)
Amsterdam Central Station:
Dam Meydanına çok kısa bir mesafede olan tarihi bina 1400 adet trenin uğrak noktasıdır. Yel değirmenlerine gitmek isteseniz bina içine girip 100 metre kadar ilerleyip, yürüyen merdivenlerle yukarı çıkmanız gerekir. O bölümde 7-8 euro seviyesindeki şehir dışı çıkış bileti alıp duraklardan otobüslerle gidebilirsiniz.
Dam Meydanı
Hem şehir merkezi olması hem de çevresinde pek çok tarihi ve turistik yer bulunması sebebiyle kente başlangıç yaptığım nokta. Kafe, restoran gibi keyifle dinlenecek yerleri ancak meydana çıkan ara sokaklarda bulabilirsiniz. Napolyon’un kardeşi döneminde saray olarak kullanılan Konninklijk Sarayı’nı görebilirsiniz. Ulusal Anıt, Yeni Kilise ve Madame Tussauds Müzeleri bu meydanı çevreler. Meydanın harita ile bakıldığında sağ tarafında kalan bölge kırmızı fener mahallesidir. Birden kırmızı ışıklı pencerelerden bakan yarı çıplak hemcinslerime denk gelince anlamış oldum. 🙂
Amsterdam Çiçek Pazarı
Dam Meydanından epey bir aşağı yürüyünce denk gelen rengârenk mısır çarşısı görünümlü dükkanlardan hediyelik tohum ve magnet alabilirsiniz. Osmanlı’dan ithal edilen laleri kendi bünyelerinde yetiştirip çoğaltmışlar.Pek çok rengarenk çiçek size eşlik edecek.
Amsterdam Pırlanta Müzesi
İkinci dünya sonrası kaçan Yahudilerin pırlanta işçiliği bu müzenin açılmasına neden olmuştur. Ücretsizdir. Yakınlarında da Rembrandt Van Rijn’in yaşadığı ev de müzeye çevrilmiştir.
Vondelpark
100 tür ağaç, çok çeşitli yerel veya ithal bitki türü, orkestra sahnesi, bir gül bahçesi, birçok ev kuşuna ev sahipliği yapan gölleri ile Amsterdam’ın en geniş ve en popüler parkıdır. Bu şehre gelip burada soluk almamak büyük bir kayıp olur.
Museumplein Müzeler Bölgesi
Rijksmuseum, Van Gogh, Vermeer Stedelik Müzelerinin karşısında meşhur kırmızı beyaz I amsterdam yazısı önünde ziyaretçiler resim çeker. Müze deneyimi eşsizdir.
Kanallar:
Eşsiz güzel kanalları ve köprüleri yürünerek ve botla gezilmesi tavsiyemdir.
Bir daha Yolum Düşerse Yapacaklarım:
Anne Frank Müzesi de dahil pek çok müzeyi önden biletlerimi alarak gitmek
Yel değirmenlerine ziyaret edip, Hollanda ayakkabı atölyesini ziyaret etmek.
