VİYANA’DA İZ BIRAKANLAR…

Avusturya’nın ve müziğin başkenti olan güzel şehir, ilk olarak Mozart’ı ve Freud’u akla getiriyor. 4 mevsimi yaşayan şehrin Temmuz ayı epey sıcak geçtiği söylenir. Viyana 7 kez yaşanılacak güzel şehirler arasında seçildi. Kuruluşu da eski Romalılara kadar uzanıyor. 1529 meşhur Osmanlı’nın viyana kapılarına dayandığı ve şehri alamadığı dönem sonrası büyük restorasyon görmüştür. 1955’de hürriyetine kavuşan Avusturya’nın başkentidir.

Para birimi Euro’dur. Bir dilim pasta veya kahve fiyatı 4 Euro seviyesindedir. Avrupa da seyahat için gözden çıkardığınız bütçeler burası için de geçerlidir. Meşhur Mozart Çikolatalarından hediye almak isteyenlere duyurum ise; dükkanlardaki fiyatları kıyaslayarak almaları olur.:)

Tur şirketinin gerçekleştirdiği panoramik şehir turu çok kısıtlı olması ile birlikte haritayı yine de paylaşıyorum. Yürümek en keyifli ve sağlıklı çözüm. Metro, tramvay ve otobüsler geç saatlere kadar çalışıyor.

Demel Pastanesi’nde Apfelsturdel tatlısı benim de tavsiyem olacak. Elmalı turta olarak bildiğimiz ancak görseli ince yufka hamuru içinde elma ve kuru üzüm püreli bir tatlıdır. İsteğe göre daha doğrusu garson yönlendirmesiyle sıcak vanilya sosu eşlik edince daha iyi oluyor. 1800’li yıllardan beri hizmet veren bir pastane ve içinde garsonlar yöresel kıyafetlerle servis yapıyor. Melange kahvesi içmeden de gelmeyin. Zaten Viyana’nın Osmanlı’dan kalma çok gelişmiş bir kahve kültürü var. Bu mekan’ın atmosferi, sütlü kahve içtiğiniz porselenler sizi zamanda yolculuğa çıkaracak. Bir de kahvaltımızı lezzetli sandwichleri ve türk sahibi olduğunu sonradan öğrendiğimiz Der-mann’da yaptık. Burayı da deneyimleyin derim.

Merkez de yürüyerek gezecekler için başlangıç noktası; St. Stephans katedrali’nin bulunduğu St. Stephans meydanı olarak belirlemeniz hayatınızı kolaylaştırır. Kartner caddesinin kesiştiği bu meydan ve civarında sayısız restaurant/cafe ve alışveriş yapabileceğiniz dükkanlar sıralanıyor. Katedrali solunuza alarak devam ederseniz; opera binasını, Mozart Heykeli olan Burggarten Park’ı, Osmanlının dayandığı meşhur Viyana Kapısı ve de  Hofburg sarayına kadar güzelce ilerleyebilirsiniz.

Mozart’ın bestelerinin çalındığı operalar için yürürken yolunuza Bosna asıllı kişiler çıkıp, bir klasik müzik konserine ya da operaya gitmek ister misiniz diye sorabilir. Buralara kadar gelmişken de dinlenmesi gerekir. İkinci gelişim için kendime not düştüm.

Sene de yaklaşık 30 farklı bale ve opera gösteriminin yapıldığı Viyana Devlet Opera Binası.

Mozart anıtın yer aldığı, yem yeşil huzur dolu bir park. Kesin uğranası noktalardan biridir.

Osmanlı’nın meşhur dayandığı arkasında Habsburg Hanedanlığı’nın kışlık sarayı olan bölümdür. Geceye kadar kalabalıkları barındıran bir alan içeri girdiğinizde atlı arabalar turistleri gezdirmek için hazırdır. Her kapı heykellerle dolu başka bir avluya açılır. Ben Alice Harikalar diyarında filmini hissetmiştim bu yapıda her nedense

Viyana’ya gelince çok az zamanınız varsa ilk yapmanız gereken buraya uğramaktır. Saray avlusunda yer alan pek çok heykelden bazılarını paylaşıyorum.

Çıkışınızda çaprazınızda yer alan Mozart Cafe’de solulanmak hoş alabilir. Sonrasında alışveriş hazırlığı  için enerji toplayabilirsiniz.

Dönüşünüzde buradan hediyelik eşya ve yer alan büyük markalardan kıyafet alabilirsiniz. Benim tercihim yukarda bahsettiğim Demel Pastanesi’nde oturmak olduJ

• Karsplatz 4. Bölgeye gitmek. Aziz Charles Klisesini görmek.
• Schönbrun Sarayını görmek ve MAK civarında dolaşmak.
• Prenses Sisi müzesini görmek.

Bu bölgeleri gezme fırsatı olanlardan görüşlerini almak isterim.